hayat, aldığımız nefeslerin toplamı değil, nefesimizi kesen anların toplamıdır...

30 Eylül 2008 Salı

SON LIMAN: ISRAIL – HERZILYA


17.06.2008 günü saat 13:00'de, 135 nm'lik Mısır-Herzilya seyrimizi tamamlayıp 3 Emyr teknesinin olduğu sakin pontondaki yerimizi aldık. Marina girişinde her tekne pasaport kontrolü için mazot iskelesine bağlanıyordu. Birkaç soru soruyorlardı her zamanki gibi...
Şimdiye kadarki en uzun gece yolculuğumuzdu. 3-4 bofor havada, önce batı-kuzeybatı, daha sonra ise güney-güneydoğuya dönen havada yaklaşık bütün gece yelken yaptık. Artık yelken yapmanın inceliklerini öğrenmiştik. Hangi havada ne yapılması ve ne yapılmaması gerektiğini de... :) Hızımızı maksimum düzeyde tutabilmek için yapılması gereken yelken ayarlarını, uluslararası telsiz konuşmalarını, ayı bacağı yapmayı, broş yememeyi ;) Gece seyirlerine bile alışmıştık.
Ancak bu yolculuğumuzda bir de tehlike atlatmıştık. Gece seyir yaparken havada patlayan bazı şeyler görmüştük. Komite tekneleri de hiç zaman kaybetmeden bunu İsrail donanmasına ve radyolarına bildirmişti. Neyse ki büyük birşey değildi. Sadece işaret fişekleriydi...
Yerimize bağlandıktan sonra giriş işlemleri için marina ofise gittik. Uzun süren işlemlerden sonra dönüp yemeğimizi yedik, biraz dinlendikten sonra teknemizi güzelce yıkadık pakladık ve duşlarımızı almaya gittik.
Marina süperdi. Çok çok büyük ve içerisinde süper mağazaları olan bir alışveriş merkezi vardı. Bir sürü cafe ve restoran... Biz de akşam hazırlanıp yemek için çıktık teknemizden.













Restoranlar arasında karar vermeye çalışırken bizleri burda bekleyen Nanette'in sahipleri, tatlı Debbie ve Tom' a rastladık. Onları Ashkelon'dan beri görmemiştik. Hemen birlikte bir restorana oturup yemeklerimizi söyledik ve onlara Mısır gezimizi anlattık.












Gecenin sonunda güzel bir uyku çekmek için teknemize döndük.

18.06.2008 günü boş gündü!!! :)))))
Sabah 10:00 gibi uyanıp kahvaltıya gittik. Uzun ve mükemmel bir kahvaltıdan sonra marinada gezdik.

Grup liderimiz Lutra ile Türkiye'ye dönüş planımızı yaptık ve yapılacak Ürdün turuna da katılmaya karar verdik. Havalar uzunca bir süre güzel olacaktı ve buralara gelmişken Ürdün' ün de güzelliklerini görmek istiyorduk. Ofise gidip yarın yapılacak günü birlik Kudüs turuna ve sonraki gün yapılacak 3 günlük Ürdün turuna kaydımızı yaptırdık.
Akşama Final Rally Yemeği vardı. Plaket töreni ve son bayrak seramonisi... :(
Saat 18:00'de A pontonunda kendi gruplarımızla toplandık. Son fotoğraflar çekiliyordu... Herkesin yüzünde kocaman kocaman gülümsemeler vardı ama sanki gözlerimizde de birazcık hüzün...
Grup liderleri herkese plaketlerini veriyorlardı. Bizler de grup liderlerimiz ve rally komitesi için hediyeler alıp üzerlerine küçük küçük notlar yazmıştık. 19. Emyr'i hiç unutmamaları için...
Biz plaketimizi alırken lider Claartje bizim 2. gruptaki en uzun mili yapan tekne olduğumuzu söyledi. Çeşme'den Herzilya'ya kadar 2067 deniz mili yapmışız... :)


Herkes plaketini aldıktan sonra son bir grup fotoğrafı çekildik ve yemek alanına geçtik.
Yemekte İsrail'in Türk konsolosu da vardı. Konuşmasında Türk kıyılarının tanıtılmasından dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Biz de kendisiyle bir süre sohbet ettik. Orda bir Türk görmekten o da, biz de çok mutluyduk.














Bayrak seramonisi ve son konuşmalar için ülkeler sahneye davet edildi. Konuşmalarımızı yaptık, marinaya ve komiteye teşekkürlerimizi sunduk.

Rally şarkımızı da bayraklarımızı sallaya sallaya söyledik.
"Those were the days my friend, we thought they'd never end. We sailed and danced forever and a day. We lived the life we'd choose, while on the rally cruise. Those were the days, oh yes, those were the days!" :)))

Yemekler yendi ve dansçılar yine piste çıktı.















Ertesi gün tur olduğu için biz fazla geçe kalmadan teknemize döndük.

Hiç yorum yok: