19.06.2008 sabahı erkenden yollara düştük. Kudüs'e... Dünya üzerindeki en eski şehirlerden biri. 3 dinin en kutsal mekanlarının iç içe geçtiği topraklar...
Önce şehri uzaktan görebileceğimiz ve güzelce fotoğraflar çekileceğimiz bir yere gittik. Sonra...
Hz. İsa'nın, muhafızlarca yakalanmadan önce öğrencileri ile geldiği ve dua ettiği Getsemani Bahçesi ve yanındaki kilise... Bahçede kutsal sayılan ve koruma altında olan yüzlerce yıllık zeytin ağaçları var.
Hz. Davud'un Mezarı (King David's Tomb)
Ordan sonra “Holy Sepulchre” Kutsal Mezar Kilisesi...
Hz. İsa'nın gömülü olduğuna inanılan yere inşa edilmiş. Hristiyanlarca kutsal bir hac merkezi.
En sonunda bizler için de önemli olan çok kutsal bir mekanı ziyarete gidiyoruz.
Mescid-i Aksa ...Müslümanlar'ın ilk kıblesi. “En uzak camii” anlamına geliyor. Mekke ve Medine'den sonra 3. önemli hac mekanı...
Babamla biz içeriye girebildik ama giriş için çok sıkı bir güvenlik aramasından geçiriliyorsunuz. Ayrıca Müslüman dışındakileri içeriye almıyorlar. Geçmişte yaşanan bazı tatsız olaylar sebebiyle...Bazılarının dediklerine göre Müslüman olduğunuzu kanıtlamanız için birkaç dua okumanız bile istenebiliyormuş. Bizim pasaportumuzu görmeleri yeterli oldu.
Ve Mescid-i Aksa'nın tam karşısındaki Kubbetüs Sahra...
Ömer Camii olarak da biliniyor. İslam mimarisinde bilinen ilk kubbeli eserlerden...
Hz. Muhammed, Kubbetüs Sahra içindeki “Kaya” nın üzerinden miraca yükselmiştir. Ayrıca binanın iç yüzeyi ve kubbesi, Kuran sureleri ve çeşitli motiflerle süslü.
Kudüs'deki son durağımız ise Ağlama Duvarı oluyor. Yahudilerce kutsal sayılan, Büyük Tapınağın ayakta kalan Batı Duvarı'dır.
Ben de dileklerimi yazdığım bir kağıdı diğer dileklerin arasına sıkıştırdım. :)
1 yorum:
görülmesi gereken ne çok yer var...
Yorum Gönder